Yükseköğretim kurumlarında döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemenin dağıtılmasında uygulanacak metot ve temellere ait yönetmelikte yapılan değişiklik tartışmaları sürüyor. Birlik Sıhhat Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Yasemin Zengin, “YÖK ek ödeme yönetmeliği ile çalışanları mağdur etti” dedi.
Açıklamada, “yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih prestiji ile çalışanlara ödenen ek ödeme de maalesef ortadan kalktı. Ek ödemenin ismi taban ve teşvik olarak değişti ve çalışanlara iki farklı kalemde taban ve teşvik ödemesi yapılmaya başlandı” denildi.
“YÖNETMELİĞİN EKSİK TARAFLARI GÖZLER ÖNÜNE SERİLMİŞTİR”
Yönetmeliğin 15 Eylül 2022 Tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak 1 Ağustos 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiğini hatırlatan Lider Güçlü, “Çalışanlar lehine değişen olumlu noktalar olsa da, uygulama ya geçildiğinde çalışanlarımızın karşılaştığı zorluklar yönetmeliğin eksik istikametlerini gözler önüne sermiştir.
Çalışanlara ödenen ek ödeme böl parçala usulü ile isim değişikliğine uğratılarak ismine taban ve teşvik denilen iki farklı kalemde ödeme formuna dönüştürülmüştür. Birçok istikameti ile çalışan lehine elle tutulur bir artısı olmayan bu düzenlemede, tabip dışı işçinin düşük katsayısı çalışanların cebine çokta bir artı getirmemiştir. Yönetmeliğin 2. Unsuruna eklenen fıkra kimi tarafları ile çalışana artı bir katkı üzere görünse de, bugün uygulamada yaşanılan aksaklıklar çalışanların mağduriyetlerini kat kat arttırmıştır” diye konuştu.
EK ÖDEME YÖNETMELİĞİ MADDELERİ
Yasemin Varlıklı Ek ödeme yönetmeliğinin ikinci unsurunu hatırlatarak, “(10) Ek ödeme, çalışana fiilen hizmete katkı sağladığı sürece verilebilir. 7’nci husus kararları gizli kalmak üzere; resmî tatil günleri, idari ve nöbet müsaadeleri, yılda 7 günü geçmeyen kısa vadeli hastalık rapor müddetleri, hakem hastane tarafından onaylanan heyet rapor mühletleri, vazifesi sırasında yahut misyonundan ötürü Sıhhat Bakanlığınca ilan edilmiş bulaşıcı ve salgın hastalığa yakalanan, kazaya, yaralanmaya yahut hücuma uğrayanların bu durumlarını sıhhat raporuyla belgelendirmesi halinde kullandıkları hastalık müsaade müddetleri faal çalışılmış gün olarak kabul edilir’ denilmektedir.
Bu hususta hakem hastane tarafından onaylanan heyet raporları müddetlerinin çalışılmış gün olarak kabul edileceği ve bu müddetlerden teşvik kesintisi yapılamayacağı belirtilmiştir” dedi.
“TABAN VE TEŞVİK ÖDEMESİ YA KESİLDİ YA DA EKSİK YATIRILDI”
Açıkladığı hususa istinaden 1 Ağustos tarihi prestiji ile heyet raporu kullanan Taban ve Teşvik ödemesi kesilen yahut eksik yatırılan üyelerine dilekçe hazırlayarak idari müracaat yaptırarak fiyat talebinde bulunduklarını da kelamlarına ekleyen Lider Varlıklı şöyle konuştu:
“İdare çalışanlara cevaben bu paranın ödenmesi için şahısları belirlediği ilgili bir hastaneye göndererek, yönetmelikle belirtilen unsura istinaden hakem hastanece onaylı rapor talep etmiştir. Bizler buna itiraz etmiş olsak ta kurum üniversite hastanesinin engelli sağlık kurulu raporu vermede hakem hastane statüsünde olduğunu, bu nedenle ilgili kişileri sağlık kurulu vermeye yetkili hakem hastaneye yönlendireceklerini belirtmiştir. Bizler bu doğrultuda üyelerimize ve çalışanlarımıza kurumun gönderdiği yazıda belirtilen ilgili hakem hastaneye giderek sıhhat raporlarını onaylatmaları gerektiğini tabir ettik.”
“RAPOR ONAYI İÇİN 550 TL FİYAT TALEP EDİLDİ”
Hakem hastanenin yönetmelikteki unsur nedeniyle çalışanlara külfet yarattığını lisana getiren Yasemin Güçlü, “Sağlık raporunu yalnızca kendisinden kesilen taban ve teşvik ödemesinin iadesini kurumdan talep etmek için yönetmelik gereği onaylatmak isteyen çalışana hem tüm tetkikler sil baştan yaptırılmış, rapor onay kısmında ise 550 TL fiyat talep edilmiştir.
Para talep eden Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’ne itiraz dilekçesiyle raporun fiyatsız onaylanmasını istedik. Mağdur olan üyemizin bir sıhhat çalışanı olarak, diğer bir sıhhat kurumunda yaşadığı mağduriyetin giderileceğini ve yönetimin olumlu bir karşılık vermesini beklerken verilen yanıtlar bizleri hayretler içinde bıraktı.
Üyemizin sıhhat raporunu onaylamayan kurum, ikinci bir yazıyla da üyemize yapılan tetkikler karşılığında verdiği hizmetin bedelini fiyatlandırarak 135 lira daha borç çıkartmıştır” dedi.
“SORUYORUZ, BU NASIL BİR UYGULAMADIR?”
Başkan Varlıklı, raporun bir kişinin hastalığından ötürü verildiğini de söz ederek şu soruları yöneltti:
* Devlet memuru olan bir tabibin verdiği raporun doğruluğunu teyit için, tekrardan bir öteki kuruma göndermek nedir?
* Bu raporu onaylatmazsan fiyatını keserim manasındaki uygulamayla yani, hasta olan yatağında istirahat etmesi gereken sıhhat çalışanını, hasta haliyle bir diğer kuruma göndermek, yine analiz ve tetkik yaptırmak ve üzerine 550 TL fiyat istemek hangi aklın eseridir?
* Rapordan fiyat kesilmemesi için yaptığınız uygulama raporu veren hekimimize ve rapor verilen işçimize inanmamak, hekimin geçersiz rapor verdiği imajını yaymakta ve sıhhat çalışanını da rencide etmektedir. Bu uygulamadan bir an evvel vazgeçilmelidir.