Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Lideri Yardımcısı Doğan Ergün, “Herhangi bir yerde Türkiye İşçi Partisi seçime katıldı diye muhalefet cephesinden rastgele bir vekil kaybı katiyetle olmamıştır” savında bulundu.
Emek ve Özgürlük İttifakı içinde yer alan lakin 49 vilayette seçimlere kendi listesiyle katılan TİP, resmi olmayan sonuçlara nazaran seçimlerde oyların yüzde 1,73’ünü aldı ve dört milletvekili çıkardı. İstanbul 1. Bölge’den Sera Kadıgil, 2. Bölge’den Ahmet Şık, 3. Bölge’den Erkan Baş; Hatay’dan ise Seyahat Davası sanığı olarak cezaevinde bulunan Can Atalay milletvekili seçildi.
TİP’in, ana gövdesini Yeşil Sol Parti’nin oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı içinde yer almasına rağmen 49 vilayette seçimlere kendi listeleriyle girme kararı, ittifak içinde tartışma yaratmıştı. Seçim sonuçlarının akabinde da toplumsal medyada TİP’in bu stratejisiyle ilgili tartışmalar tekrar ağırlaştı. Pekala TİP, seçim sonuçlarını nasıl pahalandırıyor?
BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici’ye açıklamalarda bulunan TİP Genel Lideri Yardımcısı Doğan Ergün, seçim sonuçlarını parti özelinde değerlendirdiğinde başarılı olduklarını savundu: “Birinci amaç, ismiyle sanıyla bir sosyalist partinin, bir personel partisinin 60 yıl kadar ortadan sonra kendi oyuyla, elbette barajın aşılmasında ittifakın da dayanağıyla ancak aldığı oylarla, meclise vekil göndermekti. Türkiye’de yüz binlerce insanın ‘Ben sosyalist bir partiye oy veriyorum’ biçiminde itimadını kazanmak birinci hedefimizdi. Türkiye İşçi Partisi bu açıdan, vekil çıkarmak ve neredeyse bir milyon kişinin takviyesini almak açısından kıymetli bir iş başarmıştır diye görüyoruz.”
‘HERHANGİ BİR VEKİL KAYBI KATİYEN OLMAMIŞTIR’
TİP’e yönelik birtakım bölümlerce lisana getirilen “Ayrı listeyle girerek muhalefetin oylarını bölüyor, muhalefetin daha az, AKP’nin daha fazla milletvekili çıkarmasını sağlıyor” halindeki tenkitleri sorduğumuz Ergün, ortadaki dataların bu tenkitleri haksız çıkardığını öne sürdü:
“Herhangi bir yerde Türkiye İşçi Partisi seçime katıldı diye muhalefet cephesinden rastgele bir vekil kaybı mutlaka olmamıştır. Türkiye İşçi Partisi bu seçime rastgele bir partinin kendi listelerinde girseydi; bu heyecan, bu umut, bu 1 milyona yakın takviye aslında açığa çıkmazdı. Siyaset bu türlü bir şey değildir. Yani Türkiye Emekçi Partisi’nin bugün aldığı oyu rastgele bir seçim bölgesinde bir partiye organik olarak ekleyemezsiniz. O denli bir matematik de o denli bir siyaset de o denli bir sosyoloji de olmaz. Haydi bütün oylarımızı ekledik diyelim, çeşitli seçim bölgelerinde, yalnızca Adana’ya tekrar bakacağım, fakat onun dışında hiçbir yerde ‘TİP’in oyunu da eklediğimizde şuradan artı bir milletvekili çıkıyordu’ diyeceğimiz bir örnek yok.”
‘TİP’İN ÇEKİLMESİNİN HİÇBİR YARAR GETİRMEDİĞİ GÖRÜLDÜ’
Ergün ayrıyeten TİP’in değerli gördüğü fakat muhalefete ziyan vermemek için aday çıkarmadığı birtakım yerlerde Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ya vekil çıkaramadığını ya da vekil sayısını artıramadığını da savundu.
Ergün şunları söyledi: “16 civarında yer vardı. Buralar çok değerli seçim çevreleriydi. Biz bunların hepsine ait çok detaylı çalışmalara sahiptik ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nda bunlar uzun uzun, çok kapsamlı biçimde tartışıldı. Biz, Ankara 1. Bölge’de, İzmir 1. Bölge’de kaybettirme ihtimali olduğunu ya da yeni bir vekil çıkartmayı engelleme ihtimalini gördük ve çekildik. Manisa’da, Aydın’da, Bursa 2. Bölge’de, Gaziantep’te, Kocaeli’de çekildik. Lakin buralarda, Kocaeli hariç, TİP’in çekilmesinin hiçbir yarar getirmediği görülmüştür.”
‘BİRİLERİNİN BUNUN HESABINI VERMESİ GEREKİYOR’
Ergün, seçim devrinde “oyları bölme” eleştirisi üzerinden bir karalama kampanyasıyla karşılaştıklarını söyleyip şunları ekledi: “Üç seçim bölgesinde; İstanbul 1. Bölge, İzmir 2. Bölge ve Antalya’da çok ufacık farklarla, şu anda AKP ve MHP, bu manipülasyon nedeniyle vekil kazanmış görünüyor. Artık burada sormamız gerekiyor. Kim kaybettirmiş? TİP’in orada vekil çıkarmaya çok çok yakın olduğunu biz görüyorduk ancak bu manipülasyon, TİP’e, bir sosyalist partiye, bir işçiye vekil kaybettirdi. Fakat AKP ve MHP tarafına kazandırdı. Artık muhakkak birilerinin bunun hesabını vermesi gerekiyor. Hatay ve Muğla örneklerini vereyim. Türkiye İşçi Partisi tahminen Hatay’da on, on beş bin, yirmi bin civarında bir oy daha olsaydı ikinci vekil çıkıyordu. Hatay’da kimin oyu boşa gitmiş oluyor mesela? Aydın’da Türkiye İşçi Partisi müttefiklerine, dostlarına dedi ki, “Arkadaşlar tamam, biz burada çekiliriz lakin bakın tahminen de Türkiye İşçi Partisi’nden girersek oradan da vekil çıkarabiliriz”. Artık TİP olarak yanlış mı söylemiş olmuşuz? Sonuçta şu anda Aydın’dan vekil çıkarılamadı.”
‘AYRI GİRMEK MUHALEFET CEPHESİNE DAHA FAZLA İNSAN GETİRDİ’
Oylarının çok farklı seçmen kümelerinden geldiğini söyleyen Ergün, yüzde 20 ila sağ tabandan oy aldıklarını öne sürdü.
Tüm bunları değerlendirdiklerinde seçimlere başka girmenin yanlışsız bir karar olduğunu gördüklerini belirten Ergün, “Keşke TİP daha fazla yerde girseydi” diye konuştu:
“Bu tabloya baktığımızda Türkiye Emekçi Partisi’nin seçimlere başka olarak girmesinin muhalefet cephesine daha fazla insan getirdiğini net bir halde görüyoruz. Hatta keşke daha fazla yerde de Türkiye İşçi Partisi girseydi de oralarda da AKP, MHP tarafından vekil kazanma imkânımız olsaydı. Keşke bunu yapabilseymişiz diye düşünüyoruz.”
TİP Genel Lider Yardımcısı, hem az farkla milletvekili çıkaramadıkları yerlerde hem de zelzele yaşanan vilayetler ve kimi Doğu vilayetlerinde seçim sonuçlarına ait tutarsızlıkları denetim ettiklerini ve buna nazaran itirazlarını yapacaklarını söyledi.
‘BİRBİRİNİ KIRMADAN DÖKMEDEN DEĞERLENDİRME’
Ergün, Emek ve Özgürlük İttifakı içinde seçim sonuçları değerlendirilirken farklı liste konusunu da tartışıp tartışmayacaklarına dair ise şunları söyledi:
“Bizim sol, sosyalist gelenekte bir tenkit, özeleştiri kültürü elbette vardır. Ben o çerçevede, ‘Nerelerde kusur yaptık? Nerelerde, nasıl yapabilirdik? Muğla’da, Aydın’da nasıl vekil çıkartabilirdik? İzmir’de, Ankara’da nasıl daha fazla vekil çıkartabilirdik?’ biçiminde bir değerlendirmenin kesinlikle yapılacağını düşünüyorum. Bu mevzuyu kapsamlı bir formda değerlendireceğiz. Dostça, müttefiklik içinde, birbirini kırmadan dökmeden bir kıymetlendirme elbette olacaktır.”
Ergün önümüzde güçlerini asıl olarak ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci çeşidi için harcayacaklarını belirtti: “Şu anda Türkiye’nin en değerli konusu hâlâ ve hâlâ saray rejiminden kurtulmak. Bunun için kalan 14 günde ne kadar gücümüz, gücümüz varsa buna harcayacağız. AKP – MHP ittifakından kurtulmak isteyen bütün güçlerin var gücüyle çaba etmesi gerekiyor.” (HABER MERKEZİ)